sallanmak

sallanmak
nsz
1. 活络, 松动, 摇晃: Dişi sallanıyor. 他的牙松动了。Masa sallanıyor. 桌子不稳当。
2. 晃动, 摆动, 摇摆: sallanan iskemle 摇椅 Lâmba sallanıyor. 灯在晃动。Araba bozuk kaldırımların üstünde sallanıyor, devrilecek gibi oluyordu. 车子在破碎的路面上颠簸而行, 似乎就要翻了。
3. 消磨(时间), 闲逛
4. 受震动, 颤抖: Son depremde bütün kent sallandı. 在最近一次地震中整个城市都受晃动了。
5. 转́ (地位等)动摇, 不稳, 摇摇欲坠
◇ sallana sallana 摇摇晃晃地; 摇摇摆摆地, 东倒西歪地: Uzaktan üç kişinin, kafayı bulmuş olarak sallana sallana gelmekte olduklarını gördüm. 我看到远处有3个人醉醺醺东倒西歪地走了过来。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • sallanmak — nsz 1) Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak Dişi sallanıyor. Masa sallanıyor. 2) Bir şey belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • FEYD — Sallanmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HEBH — Sallanmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ırgalmak — sallanmak, ırgalanmak. I, 249 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ügrilmek — sallanmak I, 248 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ügrimek — sallanmak, kımıldatmak; birisine karşı yaltaklanarak hilesini saklamak, I, 275, 354 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • RÜFUL — Sallanmak. * Gururlanmak, tekebbürlenmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TETNİH — Sallanmak. * Gururlanmak, tekebbürlenmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • dingildemek — nsz 1) Sallanmak, oynamak Siyah esvaplılar, siyah çarşaflıları dingildeyen iskeleden vapura ite ite çıkardılar. H. E. Adıvar 2) Korkmak, kuşkulanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ırgalanmak — nsz Irgalama işi yapılmak, sarsılmak, sallanmak Gemimiz beşik gibi ırgalanır... M. E. Yurdakul …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ırganmak — nsz Sallanmak, kıpırdanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”